İtil - Volga Bulgar Devleti
İtil - Volga Bulgar devleti,
Büyük Bulgar Devletinin yıkılmasıyla İtil bölgesinde kurulan Bulgar devletidir.
İtil Bulgar
Devleti, ilk Bulgar Devleti olarak telafuz ettiğimiz Büyük Bulgarya’nın
dağılmasıyla Büyük Bulgarya’yı yıkan Türk Devleti Hazar bünyesine girmeyi kabul
etmeyen ve kuzeye doğru göç eden Ak Bulgarlar tarafından kuruldu. İtil Bulgar
devleti ile ilgili bilgilerimiz, tarihi kaynaklarda yeteri kadar belirtilmediği
için 900 yılına kadar olan süreçte oldukça kısıtlıdır. Ancak 900’lü
yıllarda Rus Knezleriyle yapılan münasebetlerde kayıtlara
rastlanmaktadır.
İtil (Volga)
Bulgar’ları, 7. Yüzyıl’ın sonlarına doğru varlıklarını ilan ederek devlet olma
teşebbüsünde bulundular. Bu nedenle 700. Yılı kuruluş yılı olarak telafuz
edebiliyoruz. İtil Bulgar’ları 6 asıra yakın bir süre varlıklarını sürdürdüler.
Bu nedenle Türk Tarihinde önemli bir yere sahip olmaları gerekirken popüler
tarihçilik kültürü nedeniyle tarihin arka sayfalarında kısıtlı bilgilerle yer
bulabilmektedir.
İtil Bulgarları
Kurulduğu dönemde (7. Yüzyıl) bölgede hakim güç olan Hazar’ların
otoritesini kabul etmek durumunda kaldılar. Yarı bağımsız bir yapıyla
Hazar’lara bağlı olan İtil Bulgarları 10. Asıra kadar bölgede hakim güç olan
Hazar Devletinin hakimiyeti altında varlıklarını sürdürdüler. 965 yılında Hazar
Devletinin yıkılmasıyla tamamen bağımsızlıklarına kavuşabildiler.
İtil Bulgarlarının
bilinen ilk hanı Kotrga Han’dır. Devletin teşkilatlanma ve yapılanma şekli ile
tam anlamıyla bir Türk devleti olduğu sonucuna varılmaktadır. İtil Bulgarları
aynı zamanda islamı devlet dini olarak kabul eden ilk Türk Devletidir. Maalesef
popüler kültür literatürü Karahan’lıları ilk Müslüman Türk Devleti olarak kabul
etmektedirler. Oysaki İtil Bulgarlar’ının islamı kabul etmeleri Karahanlılardan
öncesine tekabül etmektedir.
İtil Bulgarları
hakkındaki bilgiler, Hazarlara bağlı kaldığı dönemde oldukça kısıtlı olmasına
karşın Müslümanlığı kabul etmelerine vesile olan Abbasilerle ilişki kurmaya
başladıkları dönemde (921) daha detaylı bilgilere ulaşabiliyoruz. 921 yılında,
İtil Bulgarlarının hanı olan Almış han, islama ilgi duymaya başlamış, Abbasi
halifesi Muktedir’den İslam hakkında bilgi almak ve öğrenmek için mimar,
mühendis ve din bilginleri göndermesini istemiştir. Kısa bir süre sonrada
İslamı kabul ederek bünyesindeki Bulgar toplulukları arasında yayılmasını
sağlayarak devlet dini haline getirmiştir, adınıda Cafer olarak değiştirmiştir.
Abbasi’li bir seyyah olan İbn-i Fidan’ın seyahatnamesinde 922 yılında Almış
han, huzuruna gelen Abbasi heyetini şükür secdesi ve tekbir ile karşıladığı
belirtilir.
Müslümanlığı kabul
eden İtil Bulgarları, 965 yılında hakimiyeti altında bulundukları Hazar
Devletinin yıkılması ile tamamen bağımsızlıklarına kavuşmuş olurlar.
Boyundurukluktan kurtulan ve Müslümanlığı kabul eden İtil Bulgarları, kısa
zaman içerisinde güçlenerek Doğu Avrupa’nın en önemli ticaret merkezlerinden
biri haline gelirler ve bu vasfını 12. Yüzyıla kadar sürdürürler.
Güç ve bölgesel
hakimiyet ile birlikte beraberinde bölgesel politikaların sonucu olarak Kuzey
Doğu komşuları Kiev Prensliğiyle mücadeleye girdiler. Yaklaşık 20 yıl süren bu
mücadeleden sonra 1006 senesine ticari münasebetler kurulmaya başlandı. Ancak
11. Asrın sonlarına doğru (1090-1100 arası) kuzeydeki kürk ticaretinde ortaya
çıkan anlaşmazlıklarla uzun süreli anlaşmazlıklar ve savaşlar meydana geldi. Bu
savaşlar Moğol istilasına kadar devam etti.
1200’lü yıllarda
Moğolların Doğu Avrupaya doğru ilerlemesi bölgedeki tüm Devletleri rahatsız
etti. İtil Bulgarları, Moğolların (Altın Ordu Devleti) 1224’de Halka Nehri
kıyılarına kadar ilerleyip Rusları mağlup etmesinden sonra geri dönüş yolunda
tuzağa düşürerek ağır kayıplar verdirdi. 1236 yılında, Bulgar’lardan intikam
almak isteyen Moğol (Altın Ordu) Hanı Batu Han, muazzam ordusu ile Bulgarların
üzerine yürüdü ve güzergahları üzerindeki tüm şehir ve köyleri talan ettikten
sonra 50 Bin nüfusu bulunan Bulgar şehrini yerle bir etti. Bu olaydan sonra
İtil Bulgarları yıkılarak Altın Ordu devletinin hakimiyeti altına girmek
zorunda kaldı.
İtil Bulgarları,
pek çok kez baş kaldırmalarına rağmen bağımsızlıklarını tekrar kazanamadılar.
Altın Ordu hanı Pulat Timur, Bulgarların başkaldırmalarını cezalandırmak
amacıyla 1361 yılında Bulgarların üzerine yürüyerek ağır tahribatlar yaparak
geri çekildi. 1391 yılında ise bölgede hakimiyet kazanan Timur’un (Timur
İmparatorluğu), Altın Ordu Devletinin Hanı Toktamış’a karşı mücadeleye girişir.
Bu mücadele Altın Ordu devletinin hakimiyeti altındaki İtil Bulgarlarını da
önemli ölçüde etkilemiştir. Hakimiyetlerine kavuşmayı düşünen İtil Bulgarları,
daha da zayıflayarak güçlerini yitirdiler.
1399 yılında
Ruslarla giriştikleri mücadeleyi de kaybedince zayıflayan otoriteleri tamamen
ortadan kalkarak dağıldılar. Halkın büyük kısmı Kama Nehrinin kuzeyindeki Kazan
Nehri boyunca göç ederek bulundukları bölgeyi Türkleştirdiler. 1437 yılında
kuzulan Kazan Hanlığı’nın temel taşlarını oluşturan İtil Bulgarları, Kazan
Türkleri ve Şimal Türkleri olarak anılırlar.
Yorumlar
Yorum Gönder